Topkapı Sarayı Bölümleri

Topkapı Sarayı Bölümleri

Topkapı Sarayı'na İstanbul'da yaşayanlar birçok kez gitmiştir fakat gezerken bir rehber yardımı almıyorsak nerede ne olduğunu kavramış olmayız. Etrafımızdakilerin ne işe yaradığını bilerek gezmek, bize çok daha faydalı bir deneyim sunacaktır. Bu yüzden size rehberlik yapacak bir arkadaşınız yoksa veya rehber eşliğinde gezmiyorsanız bu yazımız Topkapı Sarayı'nı gezmeden önce size detaylı bilgi sunmuş olacak. Dilerseniz gişeden belli bir ücret karşılığında anlatıcı cihaz da alabilir ve daha fazla bilgiye sahip olabilirsiniz.

Topkapı Sarayı Hakkında Bilgi
1465 yılında inşası başladığı kabul edilen Topkapı Sarayı'nın 1478 yılında tamamlandığını düşünülmektedir. İlk giriş kapısı olan Bab-ı Hümayun'da bu tarihte bittiği yazmaktadır. Topkapı Sarayı ilk yapıldığında bu isimle yapılmamıştır. İlk ismi Saray-ı Cedid-i Amire'dir. Daha sonra ismi farklı bir şekilde anılmıştır. Bu ismi sur üzerinde bulunan Toplu Kapı Köşkü'nden sonra almıştır. Sarayın adı Top Kapısı olarak bilinmeye başlanmıştır.

Saraydaki çoğu yapı Fatih döneminde yapılmıştır fakat bu yapıların değiştirildiği de olmuştur. Yine de iskelet yapı Fatih döneminde yapılmıştır. Osmanlı döneminde Topkapı Sarayı yapılan ilk saray değildi. İlk yapılan saray Eski Saray'dı. Saray-ı Atik de denirdi. O zamanlar İstanbul Üniversitesi'nin rektörlüğünün olduğu bölgede olan Eski Saray'ın yerine, Sarayburnu'nun stratejik konumu, Haliç ve Boğaz'a hakimiyetinin farkına varan Fatih, buraya Yeni Saray'ı yaptırma kararı almıştır. Böylece tüm hanedan buraya taşınır.

Topkapı Sarayı'ındaki Birinci Kapı ve Birinci Avlu 

İsmi Bab-ı Hümayun olan ilk kapı, birinci avluya giriş kapısıdır. Sadece Topkapı Sarayı'nın etrafını çevreleyen surlar olan Sur-i Sultani'nin de kapılarından biri sayılmaktadır. Birinci kapı eskiden iki katlıydı ve Sur-i Sultani diplerine yapılan evlere padişahların bazıları izin verirken bazıları izin vermemiştir.

Topkapı Sarayı'nın birinci avlusunda ilk dikkat çeken Aya İrini Kilisesi'dir. Birinci avluda sarayın şehir halkından yardım almadan kendi işlerini görebileceği birimler de bulunur: Matbah-ı Amire Emini, Istablı Amire Emini, dolapçılar, oduncular gibi. Şu anda olmayan sekizgen, kubbeli bir yapı Deavi Kasrı, halkın dilek ve şikayetlerini ilettiği bir mercidir. Deavi Kasrı'nın varlığı daha önce sadece gravürlerde biliniyordu. Temeli son dönemlerde ortaya çıkmıştır. Birinci avlunun sonunda, ikinci kapının sol önünde kalmaktadır. Birinci avluya halk girebiliyordu. Elçi ve bürokratlar geldiğinde maiyetlerini de birinci avluda bekletirlerdi.

Birinci avluda cerrahbaşı ve hünkar imamı da bulunuyordu.
Bunun haricinde fırıncılar, hastane, nakkaşhane de bulunmaktaydı.

Topkapı Sarayı'ndaki İkinci Kapı ve İkinci Avlu

Topkapı Sarayı'ndaki ikinci kapı Babüsselam kapısıdır. Buradan sonrasına halk geçemiyordu. Toplantılar için toplanılır ve içeri girilirdi. Bu kapının girişinde Kelime-i Tevhid yazmaktadır. İkinci kapıdan girildiğinde, sol tarafta divan ile kapı arasında, aşağı doğru giden kısımda has ahırlar bulunmaktaydı. Burada atlar, develer, nalbantlar, saraçlar bulunmaktaydı. İkinci avlunun diğer adı Alay Meydanı'dır. Divana giden yol, Divan Yolu'dur ve Osmanlı döneminde ikinci avluda ceylanlar, karacalar geziyordu.

Divan-ı Hümayun
Kubbealtı diye de geçen Divan-ı Hümayun'un diğer bir ismi de Divanhane'dir. Fatih döneminden önce divanlara padişahlar da katılıyordu fakat daha sonra Fatih'in Kanunnamesi(Kanunname-i Âli Osman) ile birlikte Arz Odası'nı ilk defa Fatih getirir. Arz Odası üçüncü avluda bulunmaktadır. Devlet meseleleri Divan'da konuşulduktan sonra Arz Odası'na gidip padişaha sunulmaktadır. Eğer divanı dinlemek isterse divanın bitişiğinde bulunan Adalet Kulesi, yani Kasr-ı Adl'deki kafesten dinlemektedir. Divandakiler ise ne zaman dinlenildiğini bilmemektedir. Bu da Divan'da konuşulanların her daim dikkat edilmesine sebep olmuştur.

Divan Üyeleri
Sadrazam (Sadrazam/ Vezir-i Azam)
Vezirler (Vezirlerin sayısı değişir. Yirmiye çıktığı da olmuştur.)
Anadolu ve Rumeli Kazaskerleri (Kadıların başıdır ve hukuk sisteminin başında yer alırlar. Aynı zamanda halkı kontrol ederler.)
Anadolu ve Rumeli Defterdarı (Kayıtları tutar. Hazineye bakar.)
Nişancı (Alınan kararların ve fermanların tuğra çekilmesi gibi yazı işlerine bakar.)
topkapi-sarayi-divan-i-humayun.jpg

Bunlar daimi üyelerdir ve divana katılmaları zorunlu.
Sadrazam ya da padişah isterse Şeyhülislam ya da Kaptan-ı Derya da katılabilir.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Pargalı İbrahim, divanı yenilemiş ve genişletmiştir.

Divanın arkasında Hazine Odası bulunmaktadır. Divanın karşısında, ikinci avlunun sağ tarafında Matbah-ı Amire bulunmaktadır. Burası mutfaktır. Mimar Sinan tarafından tekrar yennilenmiştir. İçerisinde kiler de bulunmaktadır. Divanda sabah namazından sonra toplanılır ve öğle vakti Matbah-ı Amire'den gelen yemeklerle toplantı bitirilirdi. Divan haftanın dört günü toplanırdı fakat kimi padişah döneminde gün sayısı artmış ya da azalmıştır.

Divanın yanında saat seleksiyonu ve silah seleksiyonu(dış hazine) bulunmaktadır. Burada padişahların kılıçları, törensel zırhlar, tabancalar, alemler, Japon kılıçları, miğferler, at başlıkları, hediyeler ve ganimetler, tuğlar sergileniyor. Osmanlı tuğları atkuyruğu kılından yapılırdı. Üzerine bir top veya hilal yerleştirilirdi. Top güneşi, hilal ayı, at kılları da güneş ışınlarını temsil ederdi.

Topkapı Sarayı'ındaki Üçüncü Kapı ve Üçüncü Avlu
Babüssade

Bab'ın kelime anlamı kapıdır ve Babüssaade Saadet Kapısı anlamına gelir.
Babüssaade'nin önünde padişahların cülusları yapılmaktadır. Cülus, tahta çıkma törenidir.
Düğünler ve kutlamalar da genellikle bu kapının önünde yapılmaktadır.
Bu kapıdan sonrası padişahların özel alanı sayılmaktadır.
Harem bölümü ikinci ve üçüncü avlunun sırtına yaslanmaktadır.

Enderun Kütüphanesi

Arz Odası'ndan çıkınca kubbeli, üç katlı, mermer bir yapı olan Enderun Kütüphanesi'ni görüyoruz. Burada Latince, Farsça, Arapça çoğunlukta olmak üzere yazma eserler bulunurdu. III.Ahmet Kütüphanesi olarak da geçmektedir.

Enderun Meydanı üçüncü avludur. Sol tarafta Enderun Mescidi bulunur. Ağalar Camii olarak da geçer. Camiyi enderun ve ağalar kullanmaktadır. Yazma eserler kütüphanesi olarak şu anda Ağalar Camii'nin hareme bakan kısmı kullanılmaktadır.

Üçüncü avluda seferliler ocağı, kiler odası, hazine odası, doğancılar koğuşu bulunmaktaydı.
Has Oda bugün Mukaddes Emanetler Dairesi olarak kullanılmaktadır.
Hazine Koğuşu, hazinedarlar tarafından yönetilirdi.
Sayıları iki bin civarındaki sanatçı ve zanaatkar teşkilatın başıydı.
Hazine Koğuşu, Sultan Abdülmecid'in emriyle 1858 yılında yenilenmiştir.
Has Oda'nın çinileri çok önemlidir. Turkuaz renkte çiçek desenlidir.
Burada Kabe anahtarı bulunmaktadır ve ortada bir çeşme vardır. Ayrıca Hırka-ı Saadet Sandığı, Sancak-ı Şerif Mahfazası, Sakal-ı Şerif, Hz.Peygamber'in dişinin mahfazası, Medine-i Münevvere toprağı de burada bulunmaktadır. Bunun yanı sıra Hz.Osman, Hz.Ali, Hz. Ebubekir, Hz.Ömer ve Hz.Peygamber'in kılıçları da buradadır.
Aynı zamanda Hz.Fatima'nın sandığı, Hz.Peygamber'in su içtiği tas, Kerbela toprağı, Hz.Hüseyin'in cübbesi de Has Oda'dan çıkmadan önce göreceğiniz mukaddes emanetlerdendir.

Topkapı Sarayı'ndaki Dördüncü Avlu

Bu bölüm saray ilk kurulduğunda yoktu. Has Oda'nın ve üçüncü avlunun arkasında kalır.
Burada Revan Köşkü, Bağdat Köşkü, Mecidiye Köşkü, Sünnet Odası(Yazlık Oda) bulunmaktadır.
Köşklerde çift cam vardır ve kışın soğuk girmesini önler.
Topkapı Sarayı Bölümleri ile ilgili aramalar topkapı sarayı bölümleri slayt  topkapı sarayı bölümleri hakkında bilgi  topkapı sarayı bölümleri pdf  topkapı sarayı bölümleri birun enderun harem  topkapı sarayı bölümleri hakkında kısa bilgi  topkapı sarayı harem  topkapı sarayı içi  topkapı sarayı tarihi
( GEZİLERE ARAÇ TEMİN EDİLİR ) 
Eğer Beğendiyseniz Bizi Takip Etmeyi Unutmayın! Esen kalın..
DÜŞÜNCELERİNİZİ BİZİMLE PAYLAŞIN, YORUM YAZIN!
Paylaş: