Şehr-i Diyar İstanbulda Mutlaka Gezmeniz Gereken Yerler

Şehr-i Diyar İstanbul'da Mutlaka Gezmeniz Gereken Yerler

Türkiye’nin en kalabalık olan şehri, aynı zamanda imkanlarıyla en donanımlı olan yerdir. 
İstanbul’a daha önce gelmediniz, ilk defa geleceksiniz ancak tam olarak nereleri gezeceğinizi bilmiyorsunuz ya da İstanbul’da yaşıyor ama nereleri gezmeniz gerektiği konusunda bilgi mi almak istiyorsunuz?
 İşte, bu haberimiz tam size göre! 
Şimdi sizleri İstanbul'u İstanbul yapan yerlere götüreceğiz.

1) Taksim/ İstiklal Caddesi

İstanbul’un en eski semtlerinden biri olan Beyoğlu’nda Tünel ile Taksim Meydanı'na uzanan ve 19. yüzyılın sonlarından beri Türkiye’nin en ünlü caddelerinden bir olma özelliğine sahiptir. Galatasaray Lisesi’nin ön tarafında cadde üzerinde bulunan 50. Yıl Anıtı önünde neredeyse her gün yürüyüşler düzenlenir. Cadde boyunca yürüyünce kendinizi farklı bir yerde hissedeceksiniz. İnsan çeşitliliğinin en fazla olduğu bu cadde de dünya ülkelerindeki insanlar ile bir anda yürüme fırsatı buluyorsunuz. Her tür insanı görebileceğiniz bu cadde farklılıkları bir arada barındırıyor. Bu cadde üzerinde yürüdüğünüz zaman 1752’de yapılan Saint Antoine Kilisesi’nin içine girip dolaşabilirsiniz. Muhteşem bir yapısı olan bu kilise kerpiç ve ahşaptan yapılmıştır.

İstiklal Caddesi'nin en önemli özelliği: Türkiye’nin en kozmopolit bölgesi olmasıdır. Yerli ve yabancıların sabah saatleri dışında her an kalabalıktır. 'İğne atsan düşmez' denilen tabir burası için geçerlidir. Geldiğiniz zaman bu caddeye renk katan Nostaljik Tramvayları kesinlikle göreceksiniz. Muhteşem görüntüsüyle sizleri mest edecek. İstanbul’da nereyi gezmem gerekiyor diyorsanız, bana göre bunların başında İstiklal Caddesi geliyor. Nasıl gidilir diyorsanız? Anadolu yakasından gidiyorsanız: Kadıköy' ya da Üsküdar'da vapur iskelesinde Karaköy vapuruna binip indikten sonra, Galata Kulesi'ne doğru yol alıp oradan İstiklal Caddesi'ne doğru yürüyün. Bu caddeye yakın olarak araç bulmak zor. Taksim Meydanı'nın aşağı kısımlarından otobüs ve yer altı ulaşım araçlarıyla da gelebilirsiniz.

2) Galata Kulesi

İstanbul’un Galata semtinde bulunan bu kule 528 yılında inşa edilmiş, İstanbul’un en önemli sembolleri arasındadır. Bu Kule’ye çıktığınız zaman İstanbul Boğazı ve Haliç’i panoramik olarak izleyebilirsiniz. 2013’te UNESCO kaleyi Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil etti. Bizans İmparatoru Anastasius tarafından inşa edilen bu kule Fener Kulesi olarak inşa edilmiştir. IV. Haçlı Seferleri zamanında tahrip edilen bu kule, 1348 yılında İsa Kulesi adıyla yığma taşlar kullanılarak Cenevizliler tarafından Galata Surlarına ek olarak yapılmıştır. Bunu biliyor muydunuz? Muhteşem bir güzelliği olan bu kulede 1973’de Ünlü Şair Ümit Yaşar Oğuzcan’ın 15 yaşındaki oğlu Vedat bu kuleden atlayarak intihar etti. 
Oğuzcan bunun üzerine Galata Kulesi şiirini yazmıştır.

Oğuzcan, "Galata Kulesi" şiirindeki duygularını böyle şiire dökmüştü;

6 Haziran 1973

Pırıl pırıl bir yaz günüydü

Aydınlıktı, güzeldi dünya

Bir adam düştü, o gün Galata Kulesi’nde

Kendini bir anda bıraktı boşluğa

Ömrünün baharında

Bütün umutlarıyla birlikte

Paramparça oldu

Bir adam benim oğlumdu…

Alıntı (Galata Kulesi şiirinin bir mısrası)

Ayrıca birçok efsaneye konu olan bu Galata Kulesi üzerinde anlatılan rivayetlere göre; bu kuleye kiminle çıkarsan o kişiyle evleneceğin yönündedir.

Galata Kulesi Giriş Ücreti; 5 yaşının üzerindeki herkes ücrete tabidir. 
Yerli ziyaretçilerden 6.5 TL giriş ücreti alınırken, yabancılarda ise13 TL alınmaktadır.

Ulaşım Nasıl Sağlanır?

Anadolu yakasından Karaköy ya da Eminönü’ne gelerek yürüme mesafesiyle bu kuleye ulaşabilirsiniz. Otobüs ya da Tramvayla Karaköy’e gelip bu güzelim tarihi yapıyı göreceksiniz. Devasa bir görüntüsü olduğu için çok uzaktan da görebileceğiniz bir yer.

3) Ayasofya

Sınırsızlığı ve görkemiyle yerli ve yabancı turistler tarafından büyük ilgi gören Ayasofya, İstanbul’da gezilmesi gereken yerlerin başında geliyor. Günümüzde Ayasofya bir müzedir. Bizans İmparatoru 1. Jüstinyen tarafından yaptırılan, İstanbul’un fetihle birlikte Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülen Ayasofya, sizleri tarihin derinliklerine götürecektir.  Sizlere Ayasofya’nın en belirgin özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz;

Dünya’nın en eski katedralidir.

Yapıldığı zaman dilimiyle birlikte yaklaşık 1000 yıl dünyanın en büyük katedrali unvanına sahip olmuştur.

Dünyanın en uzun süreli ibadet yapılan mekanlarından biridir.

Müzeye giriş saatleri:

Müze her gün açıktır. Yalnızca Ramazan ve Kurban bayramının ilk günü ziyarete açıktır. 
Yaz ve kış aylarında ziyaret edeceğiniz saatlerde değişiklik gösterir.

Yaz aylarında: 09:00- 19:00 arasında ziyarete açıktır. Gişe Kapanışı: 18:00’dir.

Kış sezonu: 09.00- 17.00 arasında ziyaret açıktır. Gişe kapanışı 16.00’dır.

Ücret Traifesi; Giriş Ücreti: 30 TL’dir.

Kimler Ücretsiz Girebilir?

18 yaş altındaki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gençler ve çocuklar ile bu yaş grubuna refakat eden öğretmenler,

65 yaş ve üstü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları

Gaziler ve refakatindeki anne, eş, baba ve çocukları ile şehit yakını kimlik kartına sahipleri,

T.C. Engelli vatandaşlar ve bunlara refakat eden anneleri

Er ve Erbaşlar,

Seyahat acentesi sahip veya sorumlu müdürler,

Kültür ve Turizm Bakanlığı personeli ve emeklilerinin refakatindeki anne ve babaları, çocukları

12 yaş altındaki yabancı uyruklu çocuklar,

Sarı basın kartına sahip olan gazeteciler.

4) Sultan Ahmet Cami

Sultan Ahmet Camii 1609-1616 yılları arasında Osmanlı Padişahı I. Ahmet tarafında Ayasofya’nın karşısına inşa edilmiştir. Ayasofya ve Sultan Ahmet’in karşı karşıya olması muazzam bir atmosfer sağlıyor. Ayasofya’yı ziyarete gelen turistler, Sultan Ahmet Camii’ni de ziyarete geliyorlar. Mavi, yeşil renkli çinilerle bezendiği için bu camiye Avrupalılar tarafından Mavi Cami adı verilmiştir. Ayasofya’nın 1934 yılında camiden müzeye dönüştürmesiyle birlikte, İstanbul’un ana cami konumuna ulaşmıştır. Eminönü meydanına geldikten sonra istiyorsanız 15 dakika yukarıya doğru yürüyün, diliyorsanız tramvayla Sultan Ahmet Meydan’ı durağından inip ulaşabilirsiniz. Marmaray’a binip Sirkeci durağında ininiz. 10 dakika yürüme mesafesinde sonra Sultan Ahmet’e ulaşmış olacaksınız.

5) Yerebatan Sarnıcı

Yerebatan Sarnıcı, surların içinde yükselen sütunlarıyla, yaşandığı rivayet edilen ilginç efsaneleriyle en çok merak edilen, görmek için can atılan yerlerin başında geliyor. Bizans İmparatoru tarafından sarayın su ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılan Yerebatan Sarnıcı, Fatih Sultan Mehmet döneminde bu şekilde devam etmiştir. Sütunların üzerinde bulunan şekillerin göz yaşını andırması, burada yoğun çalışmalar sonucu hayatını kaybeden kölelerin dramlarını temsil ettiği şekilde anlatılır. Bundan dolayı birçok turist tarafından ilgi odağı olmuştur. Konumu nedeniyle de birçok kişi tarafından ziyaret edilir. Ayasofya binasının bulunduğu yerin batısında, küçük bir binada içeriye girilir.

Sultan Ahmet Meydanı’nda bulunduğu için buraya geldiğiniz zaman Ayasofya, Sultan Ahmet Cami, Kapalı Çarşı, hatta yürüyerek Galata Köprüsü ve Taksim İstiklal Caddesi’ne de geçebilirsiniz. Tabi eğer yavaş yavaş gezmek istiyorsanız Kapalı Çarşı’nın civarlarındaki birçok yapıyı gezerek Sultan Ahmet ve Eminönü bölgesine bir gününüzü rahatlıkla ayırmanız gerekir. O kadar çok yapı var ki sanki her şey bu meydan çevresinde toplanmış. Burası bir tarih, eski yapıların olduğu bir mazidir.

Yerebatan Sarnıcı’na Giriş Ücretleri: Öğrenci, Öğretmen ve Emeklilere 5 TL

Normal Giriş Fiyatı: 10 TL’dir.

Yabancılara İse: 20 TL’dir.

Ziyaret saatleri: Her gün 09.00 ile 17.30 arasında ziyarete açıktır.Yerebatan Sarnıc’nda müze kartı geçerli değildir. Detaylı bilgiler için; (0212) 522 12 59 nolu telefonu arayarak edinebilirsiniz.

6) Kapalı Çarşı

Kapalıçarşı, İstanbul kentinin göbeğinde yer alan Beyazıt, Nuruosmaniye ve Mercan semtlerinin ortasında yer alan dünyanın en büyük ve en eski kapalı çarşı olma özelliğini taşıyor. Kapalıçarşı’da yaklaşık 4.000 dükkan bulunuyor. Yılda yaklaşık 91 milyon turistin akınına uğradığı bu yer, dünyanın en fazla ziyaret edilen turistik mekanlar içerisinde yer alıyor. Turistler tarafında alışveriş merkezi haline gelen bu çarşı’da muhteşem geleneksel giyecekler ve yöresel yiyecekler bulunmaktadır. Haliç Kıyısındaki Mısır Çarşısı da daha küçük ölçekli bir kapalı çarşıdır. Gelip, gezdiğiniz zaman burada bulunan muhteşem atmosferi tadacaksınız.

7) Dolmabahçe Sarayı

İstanbul, Kabataş’tan Beşiktaş’a uzanan Dolmabahçe Caddesiyle İstanbul Boğazı arasında bulunan saraydır. Marmara Denizi’nden Boğaziçi’ne deniz yoluyla girişte sol kıyıda, Üsküdar ve Salancak’ın karşı tarafında yer alıyor. Dolmabahçe Sarayı, Osmanlı İmparatorluk döneminde Osmanlı Kaptan’ı Deryası’nın gemilerini demirlediği bir alan olarak kullanılmış daha sonra ise has bahçeye dönüştürülmüştür. Cumhuruyet döneminde ise Atatürk’ün İstanbul ziyaretlerinde burada kalması ve hayata gözlerini burada yumması nedeniyle büyük bir öneme sahiptir. Tarihi yapısı olan bu sarayın dokusu ve mimarisinin inceliği yönünde yerli ve yabancı turistlerin mutlaka görmesi gereken bir yerdir.

 Ziyaret Saatleri;

Dolmabahçe Sarayı Pazartesi ve Perşembe günü ziyarete kapalıdır. 
Diğer günler: 09.00- 16.00 arası ziyarete açıktır. 
Müze kartın geçerli olmadığı bu saray da ücretler şöyledir;


Selamlık Tam 30 TL

Selamlık İndirimli 15 TL

Harem- Camlı Köşk- Saat Müzesi Tam 20 TL

Harem- Camlı Köşk- Saat Müzesi indirimli 10 TL

Selamlık- Harem- Camlı Köşk- Saat Müzesi Tam 40 TL

Selamlık- Harem- Camlı Köşk- Saat Müzesi indirimli 20 TL

Saray Koleksiyonlar Müzesi Tam 5 TL

Saray Koleksiyonlar Müzesi İndirimli 2,5 TL

Dolmabahçe Sarayı Öğrenci Giriş Ücreti 2015 Yılı: Öğrenci gezi bileti 5 TL

Saray Koleksiyonları bileti 2 TL’dir.

8) Gülhane Parkı

Gülhane Parkı, Osmanlı döneminde Topkapı Sarayı’nın has bahçelerinden biri olarak kullanılıyordu. Döneminde güller, laleler ve birçok çiçekle süslenen bu parkın zamanla bakımı azalmıştır. Ancak yeniden bakım verilerek Türkiye’nin en güzel parklarından biri haline gelmiştir. Haftanın her zamanı buraya gelip güzel vakitler geçirebilirsiniz. Parkı gezerek, burada çay içmek çok keyifli. Ayrıca içerisinde ve çevresinde birçok müze bulunmaktadır. Sultan Ahmet Meydanı’na çok yakında yer alan bu park oldukça ilgi görüyor.

9) Hidiv Kasrı

Mısır Hidivi (baş vezir) olan Abbas Hilmi Paşa’nın 1907’de çubuklu sırlarında inşa ettirdiği bu yapı muhteşem bir doğaya ve mimariye sahiptir. Abbas Hilmi Paşa Mısır’daki görevinden alınmasından sonra bir süre  ailesi ile bu konakta yaşamışlardır. Abbas Hilmi’nin İstanbul’dan ayrılmasından sonra belediye tarafından satın alınan bu konak 1982’ye kadar hiç kullanılmamıştır. 1984 yılından itibaren kafe ve restoran olarak hizmet vermeye başlamıştır. Bugün BELTUR tarafından işletilen bu yer, aynı zamanda düğün organizasyonlarına da ev sahipliği yapıyor.

Yaz ve kış saat uygulamalarında kahvaltı saatlerinde de değişiklikler oluşabiliyor.

Hafta İçi; 09.00- 14.00 serpme kahvaltı kişi başı 25 TL

Hafta Sonu; 09.00- 13.00 serpme kahvaltı  kişi başı 35 TL’dir.

Peki, Hidiv Kasrı’na Nasıl Gidilir?

Beykoz’da, Çubuklu sırtlarında bulunuyor. Hidiv Kasrı’na ulaşım Kanlıca’ya geldiğiniz zaman beş ya da on dakika yürüdükten sonra ulaşabilirsiniz. Şahsi aracınızla gelecekseniz Üsküdar- Beykoz sahil yolunu takip ederek Kanlıca’ya kadar rahatlıkla geliniz. Avrupa Yakasında ise Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü geçtikten sonra ilk çıkıştan çıkılırsa Hidiv Kasrı tabelalarını göreceksiniz.

10) Çırağan Sarayı

Şaşalı düğünlerle televizyonlarda ancak görebildiğimiz bu sarayı yakından görmeye ne dersiniz? İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde, Çırağan Caddesi üzerinde bulunan bu tarihi saray, 17. yüzyılda ‘ Kazancıoğlu Bahçeleri’ olarak bilinirdi. 18. yüzyılda Lale Devri olarak anılan bu dönemde en gözde yerlerden bir olmuştur. Haliç ve Boğaziçi’nin en güzel yerinde bulunan bu saray önemli sultanlar ve önemli kişileri ağırlamıştır. Devasa olan bu saray, 1910'da yanmıştır. Bunun yerine 1871 yılında Sultan Abdülaziz tarafında Saray Mimarı Sarkis Balyan’a yaptırılmıştır. 4 milyon altına mal olmuştur. Bu sarayın yapımı için Avrupa devletlerinde borç alınmıştır.

11) Mihrabat Korusu

Mihrabat Korusu, İstanbul’un Beykoz ilçesindeki Kanlıca’da yer alan, manzarası dillere destan olan bir korudur. Sultan II. Abdülhamit Han’ın Berlin Büyükelçisi Sadullah Paşa’nın eşi tarafından Mısırlı Abbas Halim Paşa’nın kızı Rukiye Hanım’a yüz görümlüğü olarak hediye edilmiştir. Birçok sanatçıya ilham veren bu koru oldukça büyüktür. Yahya Kemal Beyatlılar, Özdemir Asaflar en güzel şiirlerini burada yazmıştır.

İşte, Mihrabat Korusu’nda Yahya Kemal Beyatlı’nın bu şiirde döktüğü mısraları görecek, hissedeceksiniz.

“Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!

Görmediğim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer,

Ömürüm oldukça gönül tahtıma keyfince kurul!

Sade bir semti sevmek bile bir ömre değer.”

Özdemir Asaf ise Mihrabat Korusu’nu şu şekilde şiirinde yer vermiştir;

“Şu anda İstanbul’da olmak isterdim.

Mihrabat Korusu’nun dar yollarında seninle,

Yan yana, yana yana yürümek…

Bir de martıların kanatlarında seyretmek İstanbul’u”

Sizlerde gittiğiniz zaman bir şiir yazınız, o anki duygularınız bir şiir gibi akacaktır ve ilham perileri etrafınıza doluşacaktır.

Adres: Mihrabat Caddesi No: 50 Kanlıca Beykoz.  
Not: Mihrabat Korusu’na Üsküdar Merkez’de de giriş vardır.

Detaylı bilgiler için Telefon: (0216) 425 86 16

12) Beylerbeyi Sarayı

Beylerbeyi Sarayı, İstanbul’un Üsküdar ilçesinin Beylerbeyi semtinde bulunan ve Sultan Aziz tarafından 1861- 1865 yılları arasında Mimar Sarkis Balyan tarafından yapılan saraydır. Muhteşem mimarisi ve denize sıfır konumuyla insanları kendine hayran bırakıyor. Mimarisi batı tarzında yapılan bu saray zamanında çok ünlü kişileri ağırlamıştır. Yazlık saray özelliği olan bu saray yaz aylarında gittiğiniz zaman klima etkisi olduğunu göreceksiniz. Beylerbeyi Sarayı’nda kahvaltı yapabilirsiniz. Sarayın bahçesinde yer alan kafeteryada isterseniz padişahlara layık, boğaza nazır bir kahvaltı yapabilirsiniz.

Beylerbeyi Sarayı’na Nasıl Gidilir?

Üsküdar rıhtımda 3,5 kilometre uzaktaki bu saraya sahil yolunda ilerleyerek 30 dakikada ulaşabilirsiniz. Ancak yolların sadece sahil şeridi olarak ilerlemeyeceğinde Üsküdar’da Beykoz yönüne giden otobüslerle 10 dakika da Beylerbeyi Sarayı’na ulaşabilirsiniz. Avrupa Yakası’nda metrobüs ile gelecekseniz, Boğaziçi Köprüsü’nde inip buradan yürüyerek ya da Üsküdar’a giden otobüslere binerek ulaşımı sağlayabilirsiniz.

Beylerbeyi Sarayı’na 2015 Giriş Ücretleri;

İndirimli 10 TL, Tam ise 20 TL’dir. Ancak sadece sarayın bahçesini gezecek ya da bahçede kahvaltı yapacaksanız 1 TL ödemeniz gerekecektir.

Ziyaret Saatleri;

Yaz ve kış aylarında Pazartesi ve Perşembe günleri hariç sürekli olarak ziyarete açıktır. 
Ziyaretçileri 09.00-17.00 saatleri arasında ağırlıyor.

13) Miniatürk

Miniatürk, Türkiye’nin dört bir yanındaki mimari yapıları, doğal güzellikleri 60.000 metrekarelik bir alana yerleştirmiştir. Yapıların küçültülmüş maketlerini görebileceğiniz bu parkı andıran bu müze sizlerin ufkunu açacaktır. Dergilerde, televizyonlarda görmüş olduğunuz gitme imkanınız olmayan yapıların hepsinin miniyatürk’ünü bir an da görmüş olacaksınız.

Peki, Miniatürk Nerede?

Haliç Sütlüce’de İmrahor Caddesi’ndedir. 
Hem toplu araçlarla hem de şahsi araçlarla gelme kolaylığı vardır.

Otobüs İle;

Taksim’den 54HT

Topkapı’dan 41ST

Mecidiyeköy’den 54HŞ

Eminönü’nden 47, 47E ve 47Ç

Ayrıca metrobüs ile Halıcıoğlu durağında inip burada 41 ST  ya da Topkapı –Seyrantepe minibüslerini de kullanarak ulaşabilirsiniz. Şahsi araçlarınızla geldiğiniz zaman Kağıthane Tüneli’nden Haliç’e geldiğiniz zaman Miniatürk tabelalarını takip ederek kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Ziyaret saatleri: Müze haftanın 7 günü sabah 09.00 ile saat 18.00 arasında ziyarete açıktır.

Miniatürk 2015 Giriş Ücretleri:

Tam bilet 5TL

Öğrenci 3 TL

Öğretmen ya da askeri personel 3 TL

Yabancı uyruklu ziyaretçiler 10 TL

14) İstanbul Vialand Lunapark

Türkiye’nin en iyi lunaparkı olan Vialand, her türlü eğlenceyi yaşayabileceğiniz muhteşem bir yer. Hafta içi 10.00 ile 22.00 arası faaliyet gösteren bu eğlence temalı eğlence yeri sizlere sınırsız eğlence sunuyor. Birbirinden farklı oyuncakların olduğu bu parkta çılgınlar gibi eğleneceksiniz. Doğum gününüzde gittiğiniz zaman ücretsiz olduğunu biliyor muydunuz?

Kişi Başına Bilet Fiyatları Şu Şekilde;

Tam (15-59) yaş arası 1-3 kişi arası bir sayıyla geldiğiniz zaman 89 TL; 4-9 arası bir grup olarak geldiğinizde 85 TL, 10-50 kişi arası geldiğiniz zaman ise 80 TL bir ücreti var.

Çocuklara (5-14) 80 TL’dir aynı şekilde sayı artıkça 5 TL düşecektir. Öğrenci grubu olarak gittiğiniz zaman 75 TL ödeyeceksiniz. Aile olarak gittiğiniz zaman 80 TL ödeyeceksiniz.

2.Seans ise 45 TL’dir.

Tema Park Hafta içi/ Hafta sonu bu kış dönemi saatine göredir: 10.00- 18.00

2.seans: 15.00 -18.00

Yazın ise 10.00 ile 22.00 arasında faaliyet gösteriyor.

15) Eyüp Cami

Kutsal bir ibadet yeri olarak anılan Eyüp Sultan Cami, civarında birçok zatın mezarlarının bulunması ona farklı bir ruhani atmosfer katıyor. Geldiğiniz zaman maneviyat kokan bu camiyi ve çevresinde bulunan bir çok türbeyi ziyaret ederek, güzel bir vakit geçireceksiniz. Hani derler ya, “ maneviyatı, huzuru tatmak için nereye gitmeliyim” diye. İşte, o yer buradan başkası değil. Özellikle Ramazan aylarında farklı bir atmosfere bürünüyor. Eyüp Camii Haliç kıyısında, Eyüp Semtinde yer alıyor. Anadolu yakasında metrobüs ile Ayvansaray durağında inerek 10-15 dakika yürüme mesafesiyle ulaşımınızı sağlayabilirsiniz.

16) Pierre Loti

Muhteşem manzaraya sahip olan Piyerloti, İstanbul’u en güzel görebileceğiniz yer. Eyüp Camii’ye gittiğiniz zaman Piyerloti’ye yürüyerek ya da teleferikle çıkabilirsiniz. Sizlere tavsiyemiz çıktığınız zaman teleferik, aşağıya indiğiniz zaman ise yürüyünüz. Teleferik hafta içi 08.00-22.00 arasında yoğun bir şekilde çalışır. Hatta çoğu zaman uzun kuyruklar olur. Teleferik’e toplu taşımada kullandığınız İstanbul kartlarıyla biniyorsunuz. Şairler boşuna şiirlerini Piyerloti’de şiirlerini yazmamışlar. Öyle bir yer ki sizlere müthiş duygular verecektir.

17) Adalar

Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada gibi bildiğimiz bu adaların adları eski dönemlerde Prens adaları olarak geçmektedir. Bunun nedeni ise şu şekildedir; Bizans döneminde taç giyinmiş birçok saray mensubu İstanbul’a uzak olduğu için bu adalara sürgün edilmiştir, ve buralarda yaşamak zorunda kalmıştır. Muhteşem bir tarihi yapısı olan adalar, doğasıyla ve güzellikleriyle sizleri büyüleyecek. Nostaljik havası, hala kullanılan faytonları ve trafiğin olmamasından dolayı hafta sonu kaçamakların ilk adresi haline gelmiştir. Adalar, piknik yapmak isteyenler, bisiklet binmek ve tarihi güzelliklere tanıklık etmek isteyenler için ilk sıralarda geliyor. Adalar, İstanbul’da görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Nasıl gidilir diye soracak olursanız Bostancı, Üsküdar ve Kadıköy’de kalkan adalara giden vapurlarla istediğiniz adaya gidebilirsiniz.

18) Kuzguncuk Evleri

Kuzguncuk evleri görülmeye değer. Özellikle düğün fotoğrafları çekenlerin mekanı haline gelen bu muhteşem evler insanın içini ısıtıyor. Kuzguncuk İstanbul’un Anadolu yakasında Üsküdar ilçesinde yer alan bir semttir. Boğaziçi’nin Anadolu kıyısında, Üsküdar Paşalimanı ile Beylerbeyi arasındaki yerleşim yeridir. Kuzguncuk’un eski adı olan “Hrisokeramos olduğu bu “Altın Kiremit” anlamına geliyordu. Bu  ismin 576’lı yıllarda yapılan altın yaldızla kaplı kiremitlerden oluşan kiliseden geldiği yazılmaktadır. II. Fatih Mehmet Kuzguncuğa yerleşmiş, eski adı” Kosinitza” olan bu yere “Kuzgun Baba” adlı bir veliden etkilenerek; Kuzguncuk adını vermiştir. Tarihine inildiği zaman aslında buranın bir Musevi köyü olduğu biliniyor. Geldiğiniz zaman buradaki evlerin güzelliği sizleri büyüleyecektir. Hemen alt tarafında Kuzguncuk Sahili'ne inip temiz hava alabilir ya da yukarıya doğru Çamlıca Tepesi'ne çıkabilirsiniz. Çamlıca Tepesi'de İstanbul'da gezilmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Çamlıca Tepesi'nde her türlü imkanları bulabilirsiniz.

19) Kızkulesi

Kız Kulesi, Üsküdar’da denizin ortasında bulunan İstanbul’un sembollerinin başında geliyor. Muhteşem görüntüsü ve tarihiyle insanların dikkatini çeken denizin ortasında küçük bir ada üzerine inşa edilmiştir bu yapı hakkında birçok rivayet dolaşır. Daha ayrıntılı bilgileri Kız Kulesi’nin Efsaneleri ve Bilinmeyen Sırrı adlı haberimizde okuyabilirsiniz. Akşam yemeğinizi ya da kahvaltınızı Kız Kulesi’nde yapabilirsiniz. Şimdi sizlere Kız Kulesi’ne nasıl ulaşacağınızı anlatacağız.

Üsküdar/ Salacak’tan Kız Kulesi’ne hafta içi 12.30-1830, hafta sonu ise 11.00- 18.30 saatleri arası seferler mevcuttur.

Ulaşım Maliyeti: Öğrenci 10 TL, Sivil ise 20 TL’dir.

20) Haydarpaşa Garı

Haydarpaşa Garı’nın yapımına 1906 yılında II. Abdülhamit döneminde başlanılmış ve 1908 yılında tamamlanarak hizmete girmiştir. Bir Alman şirketi tarafından inşa edilen gar, Bağdat demiryolunun başlangıç noktası olarak düşünülmüştür. 1917 yılındaki yangın nedeniyle garın büyük bir kısmı onarılmıştır. 2010 yılında yaşanılan büyük yangından dolayı çatısı çökmüş ve binanın dördüncü katı kullanılamaz hale gelmiştir. Haydarpaşa Garı bir müze vasfında olmadığı için dilediğiniz zaman ziyaret edebilirsiniz. 2010 yılındaki yangından bu yana kullanılmaz hale gelen Haydarpaşa Garı’nda tren seferleri yapılmamaktadır. Haydarpaşa Garı Kadıköy’de yer alıyor. Kadıköy’e gelerek bu gara yürüme mesafesinde ulaşabilirsiniz.
İstanbul Gezilecek Yerler ve Gezi Rehberi ► İstanbul'da Mutlaka Görülmesi Gereken 20 Yer  ► İstanbul'da Hafta Sonu & Doğa  ► İstanbul'daki Tarihi Pasajlar  ► İstanbul Kahvaltı Mekanları  ► İstanbul'da Koşu Yapılacak Yerler  ► İstanbul'un Sosyete Pazarları  ► İstanbul'da Hafta Sonu Geçirmek  ► İstanbul'un semt İsimleri Nereden Geliyor?  ► İstanbul Alkolsüz Canlı Müzik Mekanları  ► İstanbul Kamp Alanları  ► Boğaz'da Akşam Yemeği İçin Mekanları  ► İstanbul Fasıl Mekanları  ► İstanbul'un Meşhur Lezzetleri  ► İstanbul'daki Müzeler
( GEZİLERE ARAÇ TEMİN EDİLİR ) 
Eğer Beğendiyseniz Bizi Takip Etmeyi Unutmayın! Esen kalın..
DÜŞÜNCELERİNİZİ BİZİMLE PAYLAŞIN, YORUM YAZIN!
Paylaş: