Yeni Giresun Bilmeceleri
Sayfa içeriği : Bilmeceler Giresun Çocuklar İçin Bilmeceler ve Cevapları Bilmeceler ve cevapları, çocuk bilmeceleri, en güzel, komik yeni
Geçmişte özellikle imece usulüyle yapılan işlerde bir raya gelen insanların uzun kış gecelerindeki en temel eğlence vasıtalarından biri birbirlerine karşılıklı olarak bilmece sormaktı. Özellikle fındık toplarken, fındık seçerken ve mısır ayıklarken bir araya gelen yaşlı, genç herkes birbirine bilmece sorardı. Bu süreçte gençler yaşlılardan eski bilmeceleri öğrenirlerdi.
Bilmecelerin halk arasındaki eski adı mesel olup, kendine has kurallar çerçevesinde icra edilirdi.
Bu geleneğin icrasıyla ilgili olarak Pamirli’nin verdiği bilgileri aynen alıyoruz:
Önce meselleşecek olanlar taraf taraf ayrılır. Ayrılmalar münakaşalı olur.
Çünkü fazla mesel bilmek bu işte aranılan ilk şarttır. Hemen herkes bu gibilerle birlik olmak, dolayısıyla bahsi kazanan gruptan olmak ister. Nihayet meselleşme başlar. Bir tarafın söylediği meseli diğer taraf bulmaya çalışır. Bulursa mesel söylemek hakkı kendi tarafına geçer. Bulamazlarsa önceleri kendilerine ayrılmış yurt bölgelerinden münasip bir şehri diğer tarafa verirler. Eğer ne bulurlar ne de öğrenmek için mukabilinde istenilen şehri vermeden kendileri bir mesel söylemeğe kalkarlarsa, o grup hakkında derakap ceza tatbik edilir. Tatbik edilen bu ceza meselleşmelerdeki intizam ve disiplini anlatan çok enteresan bir tarzda gülünç ve düşündürücü mahiyettedir. Mesela meseli söyleyen grup şöyle başlar:
-Bir koyunum kaça alırsın?
- Beşe.
- Vermem beşe çalarım taşa.
- Bir koyunum var kaça alırsın?
- Altıya.
- Vermem altıya, doğrarım salataya.
Bundan anlaşılıyor ki meselleşmeler derin bir intizam içinde sırayı ve hakkı takip eder.
Ceza oradakilerin tek endişesi olduğundan kimse pazara çıkarak gülünç bir şekilde satılmayı istemez.
Haraç, mezat olanlar oradakilerin kahkaha ve eğlence mevzuu olurlar. Eğer satılmak başlamışsa kabahatli taraf suçunu çabucak anlar. Affedilmesi için ayrı bir şehri verir. Ceza kaldırılır.
Meselleşme gene eskisi gibi devam eder. Meselleşme sırasında bir taraf şehirler kaybederken diğer taraf kazandığından meselleşmenin sonunda heyecan gittikçe artar ve kaybeden taraflar üzülürler.
Giresun ve çevresi bilmece bakımından da zengin bölgelerimizden biridir.
Konuyla ilgili kaynaklara baktığımızda Giresun ve çevresinden derlenmiş çok sayıda bilmeceyle karşılaşmaktayız.
Çeşitli yazılı kaynaklarda gördüğümüz Giresun bilmecelerin birkaç örnek:
Dal ucunda kınalı parmak………………………….…(Taflan/Kara yemiş)
Dal ucunda kırmızı boncuk……………………….(Kiraz)
Ev üstünde gümüş tabak………………….……………(Ay)
Dal ucunda tüylü dedem………………………………(Şeftali)
Bir kayadan iki yılan bakar………………………(Kaş)
Dereden gölgesiz geçer………………………………...(Ses)
Dal ucunda kitli sandık…………………………..(Ceviz)
Dal ucunda bal lokması…………………..…………(İncir)
Ev ardında oy anam oy……………….…………(Isırgan)
Kara tavuk karnı yarık………………………….(Kahve)
Karanlık yerde katır tepişir………………..…………..(Pire)
Dünyaya can dağıtır, kendinin hiç canı yok………..………….(Su)
Ayla açar
Günden kaçar……………….…………...(Yıldız)
Biri kaynar
Biri oynar………………………….(Yemek, kepçe)
Bağırsan dinler
Susarsan inler………………………….(Aksi Seda)
Gökten itilir
Yere dikilir………………………(Yıldırım)
Kapıyı açar
Kapamadan kaçar……………...(Rüzgâr)
Hanım içerde
Saçı dışarıda………………..…….(Mısır)
Alaca bulaca,
Çıkar gider ağaca……………….……….……(Fasulye)
Yatağından çıkmaz
Yatmadan hiç bıkmaz…………………………..(Deniz)
Gider gider izi yok
Geri döner tozu yok………………………(Vapur)
Derisi var kanı yok,
Nefesi var canı yok …………………………….(Körük)
Eli yüzü buruşuk
Beyler ona alışık……………………………..(Sütlaç)
Mesel mesel metten,
Sakalı var etten………………………..…..(Horuz)
Suya düşer ıslanmaz,
Yer altında paslanmaz…………………………(Işık)
Bir küçücük heykel,
Dibi yassı başı kel…………………………….(Kabak)
Bakarsın cüce olur
Bakarsın yüce olur…………………………..(Gölge)
Sarı öküz yattı kalkmadı
Kara öküz gitti gelmedi………………….(Ateş, Duman)
Büyür sinsi sinsi
Olur bir koca tepsi……………………………(Ay)
Kara kara yüzü var
Doymak bilmez gözü var……………….……….(Toprak)
Gökten yere yağar
Yerden göğe ağar…………………….(Yağmur, buhar)
Tavan üstünde takır tukur
Sanırsın halı dokur……………………….…….(Fare)
Ayda uçar,
Günde kaçar…………………………………….(Yarasa)
Dokunmayın kırılır
Sıcak bulsa dirilir………………………….(Yumurta)
Sarıdır özü
Güldürür yüzü…………………………..........(Altın)
Canlı kaçar
Cansız kovalar……………………….............(Araba)
Dağa gider seslenir
Eve gider yaslanır……………………………..(Balta)
Bin ilik bin düğüm
Bin diyesin bilmeyesin…………………….(Balık ağı)
Başına vurdum
Kayboldu durdum……………………………...(Çivi)
Taştandır demirdendir
Yediği hamurdandır………………………...(Değirmen)
İki delikli bir saplı
Bilmeyenin yok aklı………………………...(İbrik)
Kendisi demirden
Kuyruğu kendirden……………………………..(İğne)
Bir demirim var çatal
Her şeyimi o satar…………………………..(Kantar)
Git gelinim gel gelinim
Yol üstünde dur gelinim…………………….(Kapı)
Sesi çıkar canı çıkmaz
Canı çıkar sesi çıkmaz………………………(Kemençe)
Günde beş defa sarmaş dolaş
Bil bakalım nasıl arkadaş………………………..(Seccade)
Adamdan yüksek
Tavuktan alçak…………………………….(Şapka)
Karşıda hot oturur
Biri kalkar biri oturur…………………………...(Terazi)
Evde çatmaya yarar
Dağda atmaya yarar………………………..(Tüfek)
Başı kapı ardında
Kendisi dünya ucunda……………………………......(Yol)
Tasaları dindirir
Çocukları sevindirir……………………………..(Bayram)
Yol üstünde kalaylı tas
Gelene de has gidene has……………………………...(Cami)
Abdest alır namaz kılmaz
Kılanlardan geri kalmaz…………………………...(Ölü)
Nar tanesi nur tanesi
Dört köşenin bir tanesi……………………………..(Kâbe)
Altından vurdum direği,
Güm güm eder yüreği………………………………(Soba)
Yeni gelinin fesi
Acı gelir nefesi………………………............(Biber)
Başı yeşil, kökü kırmızı,
Odur doyuran karnımızı……………………(Madımak)
Bir ufacık mil taşı
Dolanır dağı taşı……………………..….(Göz)
El eker,
Göz seçer
Dil biçer………………………….(Yazı) Heriye yavrum heriye
Askerleri yürüye
Böyle sırt üstü nereye………………………...(Cenaze)
Ne şurada ne burada
Ne u yanda ne bu yanda
Cümle alem içindedir…………………….(Ayna)
Altı taş,
Üstü taş,
İçinde var
Binbir baş…………………………...(Hamam)
Altı mermer,
Üstü mermer,
İçinde bir
Kanlı dilber……………………..(Dil)
Altı tahta,
Üstü tahta,
İçinde bir
Garip softa………………...(Kaplumbağa)
Değirmen tepe
Dört yanı küpe
Altun hamaylı
Gümüş süpürge………………..(Gökyüzü, Yıldız, Güneş, Gölge)
Gökten attım hızla
Yedi bin yıldızla
Ne toptu ne de tüfenk
İlle hızı pekti pek………………………(Yıldırım)
Mantosu yeşil,
Düğmesi siyah
Entarisi kırmızı
Bunu bilin kimin kızı? …………………...(Karpuz)
Et ete bitişir,
Kıl kıla yapışır,
Ne kadar yaparsan,
O kadar hoşlaşır………………………..(Uyku)
Varma güzel yanına
İki elin bal olur
Tutar isen yavaş tut
İki elin kan olur. …………………….....(Kara Dut)
Kat kattır katmer değil
Pembedir elma değildir
Yenir yenmesine
Lakin tatlı değildir…………………………(Soğan)
Günlerin padişahı
Haftaların bir şahı
Uzatır bacakları
Dinletir ayakları……………………...Pazar
Babası büklüm hoca,
Anası sarma hatun
Kızı dünya güzeli
Oğlu mecliste gezer…………………………...(Üzüm)
Ben ne idim ne idim,
Samur kürklü bey idim
Felek beni şaşırdı
Küllüklere düşürdü……………………………..(Kestane)
Beyazla başladım
Yeşille işledim
Al ile bitirdim
Herkese yetirdim……………………………….(Kiraz)
Bir kuş gelmiş Eğin’den
İzin almış beğinden
Hangi kuşun kârı ki
Yem yiye göbeğinden…………………...(Değirmen)
Kapıda söğüt ağacı
Dalsız budaksız
Biz ona nasıl çıkalım
Elsiz ayaksız…………………………...(Güneş)
Hey var getir var getir
Gelmezse yalvar getir
Aşlanmamış fidandan
Dişlenmemiş yar getir………….……….………..(Kız)
Yürür gider canı yok,
Boğazlasam kanı yok
Yandım Allah’ım yandım
Dört kitaba inandım
Deryada bir gül bitmiş
Bağırır susuz yandım……………………..(Gemi)
Eğer Beğendiyseniz Bizi Takip Etmeyi Unutmayın! Esen kalın..
Görüş Ve Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşın Yorum Yazın :)
Kategoriler: Sosyete Travel Sosyete Sözler Sosyete Trend Sosyete Karadeniz
Görüş Ve Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşın Yorum Yazın :)
Kategoriler: Sosyete Travel Sosyete Sözler Sosyete Trend Sosyete Karadeniz
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum yaparken:
1. İçerik konusuyla alakalı olmasına özen gösterin.
2. Aktif link bırakmayın. (Hemen silinir!)
3. Yazım ve dil bilgisi kurallarına uymaya çalışın lütfen.
Konu ile ilgili olmayan sorularınız için ise Blogger Yardım veya İletişim sayfalarını kullanınız.